30 Aralık 2013 Pazartesi

Çizgi Romanda Ölümün Ölümü - Superman'in ölümü ve dönüşü

Günümüzde Çizgi roman karakterlerinin sıkça ölüm haberleri gelir, bazen karakterlerin ölümünü dirilişini takip etmek başlı başına bir işkence haline gelir. Ayrıca karakteri öldürmek ayrı bir yaratıcılık, diriltmek ise apayrı bir yaratıcılık gerektirir. Malesef bu öldürme ve diriltme olayları iyice arttığından artık yaratıcılık gittikçe azalmaya başladı.O kadar saçma diriltme hikayeleri çıktı ki artık okuyucular arasında alay konusu haline geldi. Peki bu trend nasıl başladı hiç merak ettiniz mi ? Şimdi bu trendin başlangıçına bir göz atalım.

Bu trendi başlatan karakter süper kahraman çağını açan Superman'den başkası değildir. Öncü kahramanlardan biri olan Superman ölümü ve dirilişiyle çizgi romanda  birçok şeyin değişmesine yol açmıştır.Şimdi bu hikayeyi inceleyelim.

Doksanlar çizgi romanlar için pekte iyi anılan yıllar sayılmaz , hikaye kalitesinin düştüğü tuhaf trendlerin başladığı yıllar olarak anılır. Superman yayınları doksanların başında oldukça etkilenmiş serilerden biridir. DC simge karakterinin bu önlenemez düşüşüne bir son vermek için fikirler üzerine fikirler geliştirir . Bu büyük beyin fırtınasının sonunda tek bir çıkar yol bulunur,  karakteri öldürmek. Peki Superman nasıl ölecektir ? Neredeyse sınırsız güce sahip bir karakteri şimdiye kadar öldürebilecek bir düşman yoktu ortada , bunun üzerine yeni bir karakter tanıtılmaya karar verilir. Bu karakter  Doomsday'dir.



Doomsday karakteri özel olarak bu hikaye için yaratılmıştır ve kökeni hakkında hiçbir açıklama yapılmamıştır. Hikaye onun bir duvarı yumrukladığını dönemin Superman sayılarının sonunda görmemizle başlar.





Bu gerçektende harika bir sahne , bu şey hakkında hiçbir fikrimiz yok fakat anlatım balonunda Doomsday'in durdurulamaz şeklinde gelişini yazması ve duvarı parçalayıp çıkması onun oldukça tehlikeli bir düşman olduğunu gösteriyor. Doomsday hapsolduğu yerden çıkmayı başardıktan sonra önüne çıkanı yok etmeye başlar. Onu önce o dönem ki Justice League üyeleri fark eder. Justice League'in o dönemki kadrosu biraz daha zayıf üyelerden oluşsada yinede çokta zayıf bir kadro değildir: Booster Gold, Blue Beetle, Guy Gardner (Sinestro'nun yüzüğünü çaldığı dönemi), Fire, Bloodwyne (aslında Martian Manhunter , niye bu şekilde olduğunun ayrıntısını bende bilmiyorum), Ice ve Maxima. Doomsday tek kolu arkasına bağlı olsada hepsini yenmeyi başarır. Superman alarm üzerine dağılmış arkadaşlarını bulur ve toparlanıp Doomsday'in karşısına çıkarlar.



Fakat Doomsday'in gücü Superman'i bile şaşırtır, Superman tek başına yetersiz kalacağını düşünüp hep birlikte ekip tüm silahlarıyla Doomsday'e saldırırlar ama bu Doomsday'e zarar vermek şöyle dursun , yaratığın bağlı kolunuda serbest bırakır. Kolu serbest kalan Doomsday saldırıp bütün Justice League'i dağıtır.



Sadece Superman'in bilinci açık kalmıştır, arkadaşlarının güvenliğini sağlayan Superman kaçıp yıkıma devam eden Doomsday'in peşine düşer. Hikayede bazı tuhaf şeylerde yok değildir , mesela bunlardan birinde Doomsday bir süpermarketi yıkarken bir televizyonda şu abartılı Amerikan güreşleri reklamı görür. Reklamda güreşçi herkese meydan okuyup Metropolis'e beklediğini söyler, bunun üzerine yoluna devam eden Doomsday Metropolis tabelasını görünce anında yönünü oraya çevirir. Superman daha fazlasına müsade etmeyeceğini belirtip koruyucusu olduğu şehirde son direnişini yapar. Amansız bir dövüşten sonra iki rakipte yereserilir.






İşte Superman'in ölümü hikayesi bu şekilde sonuçlanır. Buraya kadar olan kısmı yorumlarsam , okunuş oldukça zevkli, hareketli dövüş sahneleri ve aksiyonun bolluğu heyecan veriyor fakat bazı mantık hatalarıda yok değil. En büyük eleştirilerden bir Superman'in hiç aklını kullarak savaşmayıp , sadece amaçsızca yumruklaşma yarışına girmesi pekte Superman'in yapacağı bir hareket olarak görülmüyor , buna bende hak veriyorum ama dövüş heyecanından zevk aldığımdan bu eleştiriyi göz ardı ediyorum. Olayın yankısına gelirsek , Superman'in ölümü büyük bir gürültü koparır, hikayenin son sayısı üzerinde kanlı bir Superman arması olan  siyah renkteki polybag denilen plastik poşetlerde satışa sunulur , bu poşetin içinde ayrıca siyah bir bandajda  vardır.






 Olay medyada geniş bir yer bulur , sonuçta Superman Amerika'nın ikonlarından biriydi ve ilk süper kahramanın ölmesi bir çok kişinin dikkatini çekmişti. Hikaye amacına ulaşıp oldukça yüksek satış rakamlarına ulaşır , bunda büyük etken Superman'in bir daha dönmesinin olası olmadığını düşünenler bu final sayısına büyük rağbet göstermişti çizgiroman okuru olsun olmasın (ve fena halde yanılacaklardı :D ) .
Sonrasında çizgiromanda "arkadaş için cenaze" hikayesi başlar. Superman'in cenaze merasimine DC'nin tüm kahramanları katılır ve büyük bir kortej oluştururlar.




Superman'in cenazesi yapılıp bitmiştir peki şimdi ne olacaktır yer aldığı dört fark yayın kapatılacak mıdır ? Tabiki hayır, ve tartışmalı Superman'lerin hükmü hikayesi başlar. Kısa zaman zarfında dört tane yeni Superman adayı ortaya çıkar.


Bunlardan birincisi Steel, siyahi bir inşaat işçisi . Eski bir silah tasarımcısı olduğunu öğrendiğimiz John Henry Irons şehirdeki Superman'in yokluğundan dolan boşluğu görünce kendisine zırh yapıp Superman'in mirasının yok olmadığını kanıtlamaya çalışır. Çok geçmeden şehirde kaos yaratmaya çalışanların kendi tasarladığı silahları kullandığını keşfeder ve bu olayın peşine düşer. Tip olarak Superman ile alakası olmadığından geri dönen Superman olduğuna inanan yoktur , zaten onun ruhunu yaşatmaya devam etmektir amacı.

İkincisi ise Superman'in güçlerine sahip genç bir çocuk , kendisine Superboy denmesinden hoşlanmayan bu delikanlı daha çok gösteriş meraklısı ve şov yapma derdinde , iddiasına göre Superman'in klonu.

Üçüncü karakter Superman'e fazlasıyla benzeyen yüzünü kaplayan bir gözlükle dolaşan bir aday. Fazlasıyla Superman'e benzesede yakaladığı suçluları infaz etmesi kendisine kripton'un son evladı diyen bu karakter üzerinde fazlasıyla soru işareti oluşturuyor.

Dördüncü ve son aday ise yarı makine yarı Superman görünümünde, testlerde et kısımları Kripton genleri içeriyor ayrıca eski Superman'in bildiği bazı anılara sahip ama hafıza kaybı yaşamış gibi görünüyor. Cyborg Superman, eski Superman kadar güçlü ve Amerikan başkanını bir terörist saldırıdan kurtarıp güven kazanıyor.

Kim gerçek Superman tartışmaları sürerken uzaydan gelen devasa bir gemi Green Lantern'in şehri Coast City semalarına yanaşır . Green Lantern Hal Jordan uzayda olduğundan alarm verilir. Çağrıya Kripton'un son evladı ve Cyborg yetişip Coast City'e ulaşır ,  ikilinin karşılaşması iyi olmaz Cyborg bunun sorumlusunun karşısındaki sahtekar olduğunu alıcılara bildirip  , Kripton'un son evladını ölümcül şekilde yaralar. Devasa uzay gemisi ise şehri bombardımana tutup 7 milyon insanı katleder.  Cyborg kılını bile kıpırdatmaz aksine rahatça gemiye yanaşır ve açılan kapısından içeri girer , geminin sahibi Superman'in düşmanlarından Mongul'dan başkası değildir , daha ilginci ise Cyborg yanına geldiğinde önünde eğilip elini öper.



Bundan sonra Cyborg planının ikinci aşamasını uygular, Superboy'u kandırıp gemiye hapseder , sonra tüm Justice League üyelerini kandırıp yanlış bilgilerle uzaya gemiyi takibe gönderir. Metropolis'e saldırı hazırlıklarındayken Superboy kurtulmayı başarıp Metroplise geri döner. Bu arada Cyborg'un gerçek hikayesini öğreniriz. Kısa bir süre önce yayınlanan bir Superman hikayesinde uzaydan dönmekte olan dört tane astronot yüksek seviye radyasyona maruz kalıp uzay mekikleri metropolise düşer.  Korkunç şekilde değişime uğrayan bu astronotlar Lexcorp tesislerine yetişmeye çalışırken Superman onların insanlara saldırdığını zannedip karşısına çıkar fakat gerçeği anladığında çok geç kalmıştır. Astronotların ikisi korkunç şekillerde ölür. Ekibin lideri Hank Henshaw karısını kurtarmaya çalışırken kendi vücudu dökülmeye başlar . Radyasyonun yarattığı etkiyle Hank'in bilinci bilgisayarın içine girip tuhaf bir değişime uğrayarak yaşayan bir enerjine dönüşür . Kendisine bir robot bedeni yaratıp karısını geri getirmeyi başarır fakat karısı onun bu haline dayanamayıp intihar eder. İyice yıkılan Henshaw bütün ülkenin bilgi ağına yayılır hatta en sonunda Superman'i  dünyaya getiren uzay kapsülünün sistemine ulaşıp DNA'sını ele geçirir. Sonrada bilincini uzaya ışınlar. Uzayda yol alıp Mongul'un gezegenine düşer , gücüyle Mongula boyun eğdirir ve planlarını kurgular ayrıca elde ettiği DNA'dan kendine Superman'e benzeyen bir beden yaratır.. Bu arada ölümcül yaralanan Kripton'un son evladının'da sırrını öğreniriz, aslında bu karakter daha önce Superman hikayelerinde çıkan Eradicator adlı karakter olduğunu öğreniriz , Eski bir Kripton silahı olan Eradicator saf enerjiden oluşmuş ve Superman'in kalesinde son şeklini almıştır.




Diğer yanda Superboy, Steel ve Supergirl'ü haberdar eder ve birlikte Cyborg'a karşı hazırlanırken bir Superman zırhı içinde uzun saçlı bir adam karşılarına çıkar . Adam siyah bir Superman kostümü giymektedir ve Superman olduğunu iddia eder fakat güçleri yoktur. Acaba buda mı  taklit derken ekip Cyborg'a karşı harekete geçer . Aralarına uzaydan dönen Hal Jordan katılır , zor bir mücadelede sırasında yeni Superman
 yoğun bir Kriptonit gazına maruz kalır . Normalde ölümcül olan bu gaz güçsüz Superman'e tam tersi etki yaratıp güçlerini geri getirtir . Dönenin gerçek Superman olduğu anlaşılmış olur ve gerçek Superman, Cyborg'u yenip dönüşünü ilan eder. Ölümden dönüşü ise söyle açıklanır ; Superman ölümcül derecede darbeler alınca bütün hayati fonksiyonları dururmuş ve iyileşme komasına girermiş. Evet oldukça kötü bir açıklama olduğunda hem fikirim.

Hikayeyi olabildiğince kısa tutmaya çalıştım ama bundan daha uzun ve kompleks olduğunu söyleyim. Kendi adıma hikayeyi beğendim, bu ikinci yarıda ilginç şeyler yok değil , mesela Cyborg'un hikayesi tamamen Marvel'in  ünlü süper kahraman ailesi Fantastik dörtlünün parodisi olarak yapılmış :D . Marvel ile kafa bulmuşlar fakat yeni tanıttıkları Steel karakteri bayağı bir Marvel'ın Ironman'inden esinlenmiş , eh en büyük farkları kişilikleri taban tabana zıt. Fakat Steel'i yardımcı  karakter olarak sevdiğimi belirtmeliyim , ileride iyi hikayelerde yer alması karakterin boş olmadığını göstermiş oldu.  Yeni tanıtılan Superboy karakteri ise DC'nin önemli figürlerinden birine dönüşecektir. Eradicator rejenerasyondan sonra kahraman olarak devam edecek ve ara ara farklı takımlarda yer alacaktır. Cyborg ise geri gelip Superman'in azılı düşmanları arasına katılacaktır. Fakat hikayeden en çok etkilenen kişi aslında Superman ailesinden değildir , şirketin başka bir yayını olan Green Lantern olur.



Emerald Twilight (Zümrüdün alacakaranlığı) hikayesinden kısaca bahsedersek, Green Lantern yayını 90'larda çokta iyi satışlar elde etmiyordu. Yazarlar sorunun baş karakter Hal Jordan'da olduğunu , onun yeterince enteresan bir karakter olmadığını düşünüyorlardı. Ayrıca biraz komplike olan Green Lantern Corps'u düzenlemek istiyorlardı. Bu hikaye bir fırsat yaratır ve yeni bir Green Lantern kahramanı yaratılmaya karar verilir, peki Hal Jordan ne olacaktır ? Tabiki emekliliğe ayrılacaktır ama işin sıkıntısı tam bu noktada , çizgiromanda ana karakterin emekliliği iki şekilde olur ya öldürülür ya da kötü adama dönüştürülür. Malesef Hal için ikinci seçenek kullanılır, bütün şehri yok olan Hal , akli dengesini yitirmeye başlar. Önce  yüzüğüyle şehrin görüntüsünü kendine göre yeniden yaratır fakat yüzüğün enerjisi azaldığından görüntü kaybolur ve  evrenin gardiyanları yüzüğü kişisel amaç için kullandığından onu uyarır, Hal ise iyice kafayı sıyırdığından eğer daha çok enerjiye sahip olursa şehri kalıcı olarak yaratabileceği düşüncesine kapılır ve merkez bataryanın gücünü çalmak için Oa'ya doğru yola çıkar . Onun bu amacını öğrenen gardiyanlar durması için yoluna birliğin elit üyelerini çıkarır fakat Hal hepsini yenip yüzüklerini çalarak onları uzayda ölüme terk eder ve yoluna devam eder. En sonunda Oa'ya ulaştığında Gardiyanlar son çare olarak Hal'ın en büyük düşmanı Sinestro'yu hücresinden çıkarıp karşısına dikerler. Bu Hal'ı daha çok kızdırır ve sert bir mücadeleden sonra Sinestro'yu öldürür. Ona engel olmak isteyen dostu Kilowog'u da öldürdükten sonra merkez bataryaya girerek tüm gücünü kendine alır ve böylece yeni kötü Paralax'a dönüşür. Gardiyanlarsa son bir yüzüğü kurtarıp dünyadaki bu yüzüğe uygun kişi olan Kyle Rayner'a iletir. Sonrası ise oldukça uzun bir hikaye konu dışı ama 2004 yılında bu  yaşanan olaylar başarılı şekilde düzeltilir ve  Hal Jordan yaptıklarını düzeltip geri döner ve Green Lantern şimdilerde DC'nin en başarılı yayınlarından birine dönüşür.  Bu kısa Green Lantern tarihçesinden sonra Superman'e geri dönelim.

Şimdi esas konuya gelelim Superman'in ölümü ve dönüşü hikayesinin etkilerine. Bu hikayenin yarattığı başarıdan sonra DC benzer şekildeki versiyonunu Batman'e uygular , fakat öldürmek yerine sakat bırakmayı seçer. O hikayede de benzer şekilde Batman'in yerine başka birisi geçecektir bir süre. Bu iki hikayenin başarısı çizgiromana olan ilgiyi büyük ölçüde arttırmıştır ve benzer şekilde sektördeki birçok süper kahramana uygulanmaya başladı .  Uzun hikaye örgüsü ise artık standart bir yayın politikası haline geldi, artık hikayeler üç-dört sayıda değil çok daha fazla kitaba ve yayına yayılmaya başladı. Önemli bir nokta ise kolleksiyonculuğun ve sonrasında spekülasyonun yükselişi oldu. İnsanlar  Superman'in ölümü ve Batman'in sakat kalmasını bu karakterler için bir final noktası zannediyordu bu yüzden kolleksiyonluk sayılar olacağını ve ileride değerleneceğini düşünmek gibi bir yanılgıya kapıldılar bu yüzden Superman geri dönünce kandırıldıklarını hissettiler ama gerçektende çizgiroman ile ilgilenen kişiler  ve sektörün nasıl yürüdüğünü bilenler DC'nin baş iki karakterini ölü ve sakat bırakmayacağını biliyordu. Fakat bu kolleksiyon çılgınlığı durmadı , aksine spekülasyon deliliği başlamış oldu . Bazı çizgiromanlar üzerine spekülasyonlar yapılıp balon satış rakamlarına ulaşıldı fakat bunun sektöre hiç bir faydası olmadı hatta tam aksine sektörü çökertti ve büyük zararlar açtı. Bu geniş bir konu olduğu için daha sonra ayrıntılı olarak bahsederiz. En büyük etki ise Superman'in ölümden dönerek ölümün kapılarını kapatmış olması oldu. Bu zamana kadar bir karakteri öldürmek oldukça zor bir karardı fakat bundan sonra her şey değişti.  Neredeyse sektördeki tüm karakterler bir defa öldürülüp geri getirildi , daha önce ölmüş karakterlerde tekrardan geri dönmeye başladı, yani kapılar sonuna kadar açıldı.  Bence bunun en büyük zararı artık çizgiromanda ölüm inandırıcılığını yitirmiş oldu. Eskiden bir karakterin bir hikayede ölmesi büyük gürültü koparırdı ama artık hiçbir etkisi kalmadı, eh bir sene sonra geri gelir deyip geçiyoruz.  Malesef güzel bir hikaye kötü sonuçlar, umarım yazarlar artık şu gereksiz karakter öldürmeye bir son verirler çünkü kimseyi etkilemiyor artık ve gittikçe ucuz bir dikkat çekme yöntemine dönüştü.

Neyse umut etmeye devam edelim, bu kadar Superman adayından bahsettikten sonra bir sonraki yazıda Superman'den esinlenilerek yaratılmış karakterlerden bahsedeceğim.

27 Aralık 2013 Cuma

Superman Ailesi

DC'de Batman ailesi olurda Superman ailesi olmaz mı :) , şimdi şu geniş Superman ailesini tanıyalım. 

Gümüş çağ-Crisis arası ortaya çıkanlar

Superman (Kal-El,Clark Kent) : Superman takımının lideri , Dünya Bir'in yılmaz savunucusu.

Superman (Kal-L,Clark Kent) : Zaman karmaşasını önlemek için  DC tarafından yaratılan paralel evrenlerden Dünya İki'nin Superman'i. Daha çok 38-56 döneminin nazilerle savaşan Superman'i olarak kabul ediliyor. İki farklı Superman bir çok paralel evren hikayesinde biraraya gelmiştir, Crisis hikayesinde paralel evrenler yok edilince, iki Superman olamayacağı için eşi Lois Lane ile bir tür paket boyutta yaşamaya devam etmiştir. Yıllar sonra Infinite Crisis (Sonsuz Kriz) hikayesinde tekrar ortaya çıkıp trajik bir şekilde öldü.

Lois Lane : Superman'in hayatının aşkı , Daily Planet'in cesur gözüper yazarı, ikili çizgiroman dünyasının en populer çiftlerinden birisidir. Lois, Superman'in yer aldığı hemen her alternatif evrende vardır ve kaderleri birbirine bağlıdır . Modern versiyonu 96 yılında Superman ile evlenmiştir , New 52 sonrasında bu evlilik devamlılıktan çıkmıştır (kahrol New 52).

Jimmy Olsen : Superman'in kankası, Daily Planet'in ofisboy'u ve fotoğrafçısı, Superman'in en büyük fanlarından biridir. Gümüş çağda kendi solo serisine bile sahip olmuştur , hiç hafife almayın efsane çizer Jack Kirby uzun süre onun kiitabında çalışmış , hatta yarattığı DC'nin ikonik kötü adamı Darkseid'i ilk Jimmy'nin kitabında göstermiştir.

Lara ve Jor-El : Superman'in biyolojik anne ve babası . Jor-El Kripton gezegeninin saygın bir bilim adamı olarak gösterilir , gezegeninin yok olacağını uyarmasına rağmen kimseyi ikna edememiştir , yinede oğlunu kurtarmayı başarmıştır.

Martha ve Jonathan Kent : Superman'i bulup evlat edinen dünyalı ebeveynleri. Başlangıçta isimleri farklı şekillerde geçsede en son kabul edilen hali budur. Superman'i yetiştiren ve ona doğru yolda esin kaynağı olmuşlardır. Crisis öncesi ölen ikili , Crisis sonrası Superman'in yeniden tanıtılışında tekrar sağ konumuna geçmişlerdir ve önemli yardımcı karakterler olmuşlardır. Bildiğim kadarıyla New 52 devamlılığında ikiside ölü durumunda (Yine kahrol New 52) . 

Supergirl(Kara Zor-El, Linda Lee) : Supergirl'ün durumu biraz karışık olduğundan dönem dönem anlatılmalı. İlk yaratılan Supergirl, Superman'in Kripton'dan kuzenidir , Kripton patlayınca bir parçası sağ kalmayı başarmıştır , daha sonra bu parça kriptonit yağmuruna tutulunca Zor-El kızını kurtarmak için dünyaya yollar. Dünyaya gelince Linda Lee kimliğiyle bir yetimhaneye yerleştirilir, daha sonra bir aile tarafından evlat edinilip Linda Danvers adını alır. Superman tarafından varlığı keşif edildikten sonra birlikte maceralara atılırlar. Kendi solo serilerinede sahip olan Supergirl Crisis hikayesinde ölür.

Power Girl (Kara Zor-L, Karen Starr) : Dünya İki Superman'i Kal-L'nin, kuzenidir. Önce dünya ikinin Supergirl'ü olmuş sonrada Power girl kimliğini almıştır. Crisis sonrasında orjini değiştirilip bir Atlantisli büyücünün kızına dönüştürülmüştür. 2000'lerde ise Infinite Crisis hiayesinde bu değiştirilip yeniden eski konumuna döndürülmüştür .

Superboy-Prime (Kal-El,Clark Kent) : Tamda Crisis hikayesi zamanında yartılmış bir başka paralel dünya  versiyonuSuperboy'dur. Kendi evreni Earth prime yok olunca Kal-L ile birlikte paket boyuta gitmiştir. Infinite Crisis hikayesinde geri dönüp malesef hikayenin kötülerinden birine dönmüştür.

Krypto : Süper köpek krypto,  Jor-El'in  roketi test etmek için kullandığı köpektir. Dünyaya gelişi daha geç sürmüş , dünyaya düştüğünde genç Clark tarafından bulunur.  Uzun süre maceralarda eşlik eden Krypto Crisis hikayesinden sonra silinir. Daha sonra 2000'lerde yeniden yaratılır , Brainiac'ın kurduğu bir tuzak için yaratılan Krypto Superman tarafından kurtarılıp himayesine alınır.

Beppo: Süper maymun Beppo, köpek yetmemiş olacak ki Jor-El uzaya bir tanede şebek yollamış :D , neyseki kısa süre sonra hikayelerden silinir.

Streaky: Süper kedi Streaky, Superman'in köpeği olurda Supergirl'ün kedisi olmaz mı :D. Supergirl kriptonit üzerine deney yaparken yanlışlıkla evcil kedisi süper güçler kazanır ve süper kediye dönüşür. 70'ler de süper güçlerini kaybedip tekrar normal bir kedi olmuştur.

Comet: Gümüş çağın en uçuk fikirlerinden biri , Supergirl'ün süper atıdır. Telepatik güçlere sahip bir insanken bir büyücü tarafından ata çevirilmiştir. Tuhaf bir fikir neyseki ortadan kaldırılmış.







Crisis sonrası Modern çağ

Supergirl (İkinci versiyon) : Crisis'ten sonra DC, Superman'in Kripton'un yaşayan son üyesi olmasını istemiştir. Bu yeni yartılan Supergirl paket bir boyuttan gelmiş Lex Luthor tarafından yaratılmış şekil değiştirme gücüne sahip bir klondur. Superman'in ölümü hikayesinde yer alan bu versiyondur.

Superboy(Kon-El, Conner Kent) : Cadmus projesi tarafından Superman ve Lex Luthor'un DNA'sından yaratılmış bir klondur. Superman'in ölümü hikayesinden sonra ortaya çıkmıştır. Daha sonra üçüncü Robin Tim Drake ve İmpulse ile birlikte Young Justice ekibini kurmuştur.

Steel(John Hanry Irons) : Bir silah tasarımcısı olan John , yaptığı silahların yanlış ellere geçtiğini öğrenince bu işi bırakıp Metropolis'e kaçıp bir inşaat işçisi olarak çalışır. Bir gün gökdelen inşaatından düşünce Superman tarafından kurtarılır. Superman'in ölümünü öğrenince kendisine bir zırh hazırlayıp Superman'in ruhunu yaşatmaya çalışır, Superman döndükten sonrada önemli bir yardımcı karaktere dönüşür. 

Supergirl (üçüncü versiyon) : Bu versiyon ilk versiyona daha çok benzer , Superman/Batman yayınında ortaya çıkmıştır kuzenine bakması için Kripton'dan erişkin iken ayrılmış fakat uzayda kaybolduğundan kronojik uykuya yatmıştır. Şu anda mevcut olan Supergirl bu versiyondur.

Christopher Kent (Lor-Zod) : Last son hikayesinde ortaya çıkan gizemli bir kriptonlu çocuk, Clark ve Lois tarafından evlat edinilir fakat gerçek kısa süre sonra açığa çıkar , aslında Phontom Zone'a hapsolmul General Zod ve yardımcıs Ursa'nın oğludur . 


 

25 Aralık 2013 Çarşamba

Superman'in yıllara göre evrimi

Jerry Siegel ve Joe Shuster 1938 yılında Superman'i yarattığında herhalde tarihe bu kadar büyük bir damga vuracaklarını düşünmemişlerdir. Action Comic dergisinin ilk sayısındaki kapakta yer alan Superman sıradışı hikayesiyle en dikkat çeken karakter olup , populerliği ile süper kahramanların altın çağını başlatmıştır. Aslında çıkan bu ilk sayıyı incelesek ne kadar basit bir hikaye olduğunu görüp şaşırırız. İlk sayısında daha uçmayı bile bilmeyen superman, adi suçlularla biraz sert yöntemlerle savaşan basit bir vigilante idi , tabi ilk zaman Batman gibi çatır çatır adam öldürmüyordu.



Hatta şu kapakta kaldırdığı meşhur arabada Lois'e sarkıntılık yapan serserilere aittir. Hikaye ise tam bir komedi, Clark kimliğim belli olmasın diye serserileri görünce sıvışıp (üç tane serseriyi dövünce Superman olduğu nasıl belli oluyorsa artık :) ) , sonrasında kostümünü giyerek adamların arabasını darmaduman etmesi pekte kahramanca bir hareket sayılmaz.  Daha sonra karakterin bu temelsiz hali düzenlenip daha bir kahraman moduna sokuldu , artık suçlularla savaşan polisle işbirliği yapan , kötülerin düşmanı , masumların koruyucusu ,  yardıma muhtaç herkese el uzatan bir kahraman haline geldi. Bu belkide onca yıl geçmesine rağmen hiç değişmeyen en önemli özelliklerinden birisidir Superman'in , hatta bu yüzden ona "boyscout" yani izci çocuk derler . Yeni konseptinde Superman artık insanlığa yol gösterici , güvenin sembolü ve örnek alınacak bir simgeye dönüştürülmüştür , böylece Amerika'nın "yeni dünya ve uyum " konseptine uygun hale gelmiştir. Karşısına çkan zorluklarda değişim geçirmiştir , artık basit suçlular değilde canavarlar ve çılgın bilim adamları hikayelerde boy göstermeye başlamıştır. Bunların içinde şüphesiz en önemlisi Superman'in en büyük düşmanı olan Lex Luthor, 1940 yılında ortaya çıkar.




Olaylar 1941 yılında ise çok daha farklı boyutlara ulaştı , Pearl Harbor saldırısından sonra Amerika her alanda milliyetçilik ve vatanseverlik duygularını ön plana çıkarttı. Bu dönemde çizgiromanlar bu moral harekatının en önemli alanlarından biriydi . Halkın moralini yükseltmek için sürüyle kahraman yaratılmışken, Superman'de en ön saflarda olanlardan biriydi . Böylece Naziler ve Japonlar hikayelerin temel konusu olmaya başladılar.



Bu dönem Superman'in populerliğinin oldukça arttığı dönemdir , öyleki  sadece düzenli yayınlandığı Action Comic ve Superman yayınları dışına çıkıp aynı şirketin bir diğer kahramanı Batman ile birlikte ayrı öykülerinin çıktığı World's Finest yayın hayatına girer .



İşin garip tarafı ikili kapaklarda yer alsada 1954 yılına kadar aynı hikayede yer almamıştır. Superman'in farklı yayınlarda çıkması bu kadarla bitmez 1945 yılında Superboy adı ile gençlik maceraları More Fun Comics kitabında yer almaya başlar.



Savaş döneminde yaşanan süperkahraman patlaması savaşın bitişiyle bıçak gibi kesilir. Satışlar büyük ölçüde düştüğünden ardı ardına bir çok yayın durdurulur , bu durum Superman'i etkilesede yayının durmasına sebep olacak seviyeye düşmez ve Superman bu dönemi atlatan bir iki karakterden biri olur.  1950'li yıllar ise uzay ve atom yarışı hikayelerede etkiyen tema olmuştur. Tamda süper kahramanlar iyice unutulmuşken 1956 yılında Flash'ın yeniden doğuşuyla kahramanların gümüş çağı başlar. Yeniden süper kahramanlar populerleşip ardı ardına yeni kahramanlar yaratılmaya başlar. Bu dönemde Superman'in çevreside genişlemeye başlar ve kuzeni Kara Zor El, Supergirl olarak yayın hayatına girer.

 Gümüş çağ her ne kadar çizgiromanların yeniden populerleşmesini sağlasada , uçuk kaçık fikirlerin yoğun olduğu bir dönemdi. Superman'in her yeni sayıda tuhaf güçlerinin ortaya çıkmasının yanı sıra (ellerinden gökkuşağı ışınları çıkarması gibi) süper köpek , süper kedi gibi tuhaf karakterlerde çıkmaya başladı. Bunun dışında Superman çizgiromanlarının yardımcı karakterleri Lois Lane ve Jimmy Olsen'in kendi solo kitapları çıkmaya başladı. Superboy ise geleceğe yolculuk edip geleceğin süper kahraman takımı Legion of Superheroes ile maceralara atılır.





50'lerin sonu ve 60'lara bu ton hakimken 70'lerde çizgiromanlarda ciddi bir değişim başladı . Artık hikayeler daha ciddi bir tona bürünmeye başlayıp, güncel sorunlar ve insana yönelik hikayeler konulara hakim olmaya başladı . Bunun sonucu olarak bir çok yan Superman yayını 80'lere doğru durduruldu. Hikayelerdeki bu ton değişikliği ve zaman kavramı, hikaye devamlılığı konusunda sorunlara neden olduğu için paralel evren kavramı yaratıldı. Buna göre nazilerle savaşan 40'larda yaşayan Superman dünya iki de yaşayan Superman'di yeni daha ciddi tonda yazılan ise dünya bir'in Superman'i idi. Fakat bu paralel evren kavramıda devamlılıkta sorunları kapatmaya yetmedi , en sonunda  1985 yılında Crisis on Infinite Earths (Sonsuz dünyalarda Kriz) hikayesi ile paralel evrenlerin tamamı yok edildi , Supergirl'de bu savaşta kahramanca savaşıp ölür ve Superman tekrar Kripton gezegeninin son evladı konumuna geri döner.



Crisis hikayesi DC'nin kendi evrenini yeniden tasarlaması fırsatını yarattığından bir çok kahraman modernize edilip orijin hikayeleri yenilenir. Superman'de modernize edilen karakterlerden biridir. Artık kronolojik olarak  ortaya çıkan ilk kahraman değildir ve Superboy dönemi  tamamen devamlılıktan çıkarılmıştır , bütün kripton orijinli karakterler silinip devamlılıktan çıkarılır ve Superman'in güçleri büyük ölçüde dengelenir.




Yeni statüsüyle bir süre iyi gitsede 90'lara doğru kahramanların karanlık  dönemi başlamıştır. Daha karanlık , şiddet yüklü acımasız anti kahramanların yükselişi bu şekilde olmayan kahramanları büyük ölçüde etkilemiştir. Superman ise kendi ilkelerinden taviz vermeden ilerlediğinden rağmen satışlarda beklenen rakamları verememeye başlar. Bunun üzerine tartışmalı Süperman'in ölümü hikayesi gelir. Superman'in Doomsday adlı ölüm makinesiyle yaptığı savaşta ölmesi çizgi roman dünyasında büyük yankı uyandırır.



Elbetteki bu hamle satışlara iyi yönde etkide bulunmuştur fakat devamında ilginç trendlerin doğmasınada sebebiyet vermiştir. Bu tuhaf trendleri açıklaması uzun olduğu ve başka konularla ilgili olduğundan şimdilik bahsetmeyelim. Superman'e dönersek 1996 yılında en sonunda Lois ile evlenir ve artık sadık bir eş ve bir kahraman olarak maceralarına devam eder. Diğer kahramanlarla daha çok etkileşimde olup , kahramanlar içinde bir lider konumuna geçmiştir.  Gerçek kimliği Clark Kent'te evrimleşip daha düzgün bir hal alır, artık ortada sıkıyı görünce sıvışan  korkaktan eser kalmamıştır, doğruları yazan haksızlığın karşısında duran cesur bir gazeteci haline geldi.  90'ların sonlarına doğru o kötü trendler ortadan kalktığından genel olarak  tüm çizgiromanlarda hikaye kalitesinde artışlar başlar. Fakat bundan önce 98 yılında Superman'de son bir deneme yanılma daha yapılır ve Mavi Superman ve Kırmızı Superman ortaya çıkar.



Superman güneş kaynaklı güçlerini kaybettiğinde , elektrik tabanlı güçleri ortaya çıkar . Yeni mavi kostümüyle bir süre devam ettikten sonra , bir tuzak sonucu kişiliği ikiye bölünüp kırmızı Superman karakteri doğar. Fanlar tarafından pekte hoş karşılanmayan bu değişiklik çabuk şekilde toparlanarak, Superman eski haline geri döndürülür.



2000'li yıllarsa artık tamamen çizgiroman sektörünün yerine oturduğu dönemdir . Superman öyküleri büyük ölçüde güzeldir ve yaratılan yeni yardımcı karakterlerle Superman ailesi modern çağa uygun bir hale getirilip sektörün en önemli figürlerinden biri haline gelmişir. Crisis sonrası tanıtılan Superman üzerine yeni şeyler eklenerek  şimdiki sevilen başarılı Superman haline gelmişti, taki New 52'ye kadar. New 52 dönemi hakkında pekte yorum yapamam çünkü hiç New 52  Superman'i okumadım . Kişisel olarak birazda soğuk yaklaştığımı belirtmeliyim çünkü 2000 dönemi Superman'i gerçektende çok sevmiştim ve özellikle New 52  döneminde o sevdiğim dönemdeki her şeyin silinmiş olması hiçte hoşuma gitmedi. Neyse New 52 Superman hikayeleri iyi mi değil mi ileride göz attıktan sonra fikrimi belirtirim. Bir sonraki yazıda Superman ailesini tanıyacağız .