25 Aralık 2013 Çarşamba

Superman'in yıllara göre evrimi

Jerry Siegel ve Joe Shuster 1938 yılında Superman'i yarattığında herhalde tarihe bu kadar büyük bir damga vuracaklarını düşünmemişlerdir. Action Comic dergisinin ilk sayısındaki kapakta yer alan Superman sıradışı hikayesiyle en dikkat çeken karakter olup , populerliği ile süper kahramanların altın çağını başlatmıştır. Aslında çıkan bu ilk sayıyı incelesek ne kadar basit bir hikaye olduğunu görüp şaşırırız. İlk sayısında daha uçmayı bile bilmeyen superman, adi suçlularla biraz sert yöntemlerle savaşan basit bir vigilante idi , tabi ilk zaman Batman gibi çatır çatır adam öldürmüyordu.



Hatta şu kapakta kaldırdığı meşhur arabada Lois'e sarkıntılık yapan serserilere aittir. Hikaye ise tam bir komedi, Clark kimliğim belli olmasın diye serserileri görünce sıvışıp (üç tane serseriyi dövünce Superman olduğu nasıl belli oluyorsa artık :) ) , sonrasında kostümünü giyerek adamların arabasını darmaduman etmesi pekte kahramanca bir hareket sayılmaz.  Daha sonra karakterin bu temelsiz hali düzenlenip daha bir kahraman moduna sokuldu , artık suçlularla savaşan polisle işbirliği yapan , kötülerin düşmanı , masumların koruyucusu ,  yardıma muhtaç herkese el uzatan bir kahraman haline geldi. Bu belkide onca yıl geçmesine rağmen hiç değişmeyen en önemli özelliklerinden birisidir Superman'in , hatta bu yüzden ona "boyscout" yani izci çocuk derler . Yeni konseptinde Superman artık insanlığa yol gösterici , güvenin sembolü ve örnek alınacak bir simgeye dönüştürülmüştür , böylece Amerika'nın "yeni dünya ve uyum " konseptine uygun hale gelmiştir. Karşısına çkan zorluklarda değişim geçirmiştir , artık basit suçlular değilde canavarlar ve çılgın bilim adamları hikayelerde boy göstermeye başlamıştır. Bunların içinde şüphesiz en önemlisi Superman'in en büyük düşmanı olan Lex Luthor, 1940 yılında ortaya çıkar.




Olaylar 1941 yılında ise çok daha farklı boyutlara ulaştı , Pearl Harbor saldırısından sonra Amerika her alanda milliyetçilik ve vatanseverlik duygularını ön plana çıkarttı. Bu dönemde çizgiromanlar bu moral harekatının en önemli alanlarından biriydi . Halkın moralini yükseltmek için sürüyle kahraman yaratılmışken, Superman'de en ön saflarda olanlardan biriydi . Böylece Naziler ve Japonlar hikayelerin temel konusu olmaya başladılar.



Bu dönem Superman'in populerliğinin oldukça arttığı dönemdir , öyleki  sadece düzenli yayınlandığı Action Comic ve Superman yayınları dışına çıkıp aynı şirketin bir diğer kahramanı Batman ile birlikte ayrı öykülerinin çıktığı World's Finest yayın hayatına girer .



İşin garip tarafı ikili kapaklarda yer alsada 1954 yılına kadar aynı hikayede yer almamıştır. Superman'in farklı yayınlarda çıkması bu kadarla bitmez 1945 yılında Superboy adı ile gençlik maceraları More Fun Comics kitabında yer almaya başlar.



Savaş döneminde yaşanan süperkahraman patlaması savaşın bitişiyle bıçak gibi kesilir. Satışlar büyük ölçüde düştüğünden ardı ardına bir çok yayın durdurulur , bu durum Superman'i etkilesede yayının durmasına sebep olacak seviyeye düşmez ve Superman bu dönemi atlatan bir iki karakterden biri olur.  1950'li yıllar ise uzay ve atom yarışı hikayelerede etkiyen tema olmuştur. Tamda süper kahramanlar iyice unutulmuşken 1956 yılında Flash'ın yeniden doğuşuyla kahramanların gümüş çağı başlar. Yeniden süper kahramanlar populerleşip ardı ardına yeni kahramanlar yaratılmaya başlar. Bu dönemde Superman'in çevreside genişlemeye başlar ve kuzeni Kara Zor El, Supergirl olarak yayın hayatına girer.

 Gümüş çağ her ne kadar çizgiromanların yeniden populerleşmesini sağlasada , uçuk kaçık fikirlerin yoğun olduğu bir dönemdi. Superman'in her yeni sayıda tuhaf güçlerinin ortaya çıkmasının yanı sıra (ellerinden gökkuşağı ışınları çıkarması gibi) süper köpek , süper kedi gibi tuhaf karakterlerde çıkmaya başladı. Bunun dışında Superman çizgiromanlarının yardımcı karakterleri Lois Lane ve Jimmy Olsen'in kendi solo kitapları çıkmaya başladı. Superboy ise geleceğe yolculuk edip geleceğin süper kahraman takımı Legion of Superheroes ile maceralara atılır.





50'lerin sonu ve 60'lara bu ton hakimken 70'lerde çizgiromanlarda ciddi bir değişim başladı . Artık hikayeler daha ciddi bir tona bürünmeye başlayıp, güncel sorunlar ve insana yönelik hikayeler konulara hakim olmaya başladı . Bunun sonucu olarak bir çok yan Superman yayını 80'lere doğru durduruldu. Hikayelerdeki bu ton değişikliği ve zaman kavramı, hikaye devamlılığı konusunda sorunlara neden olduğu için paralel evren kavramı yaratıldı. Buna göre nazilerle savaşan 40'larda yaşayan Superman dünya iki de yaşayan Superman'di yeni daha ciddi tonda yazılan ise dünya bir'in Superman'i idi. Fakat bu paralel evren kavramıda devamlılıkta sorunları kapatmaya yetmedi , en sonunda  1985 yılında Crisis on Infinite Earths (Sonsuz dünyalarda Kriz) hikayesi ile paralel evrenlerin tamamı yok edildi , Supergirl'de bu savaşta kahramanca savaşıp ölür ve Superman tekrar Kripton gezegeninin son evladı konumuna geri döner.



Crisis hikayesi DC'nin kendi evrenini yeniden tasarlaması fırsatını yarattığından bir çok kahraman modernize edilip orijin hikayeleri yenilenir. Superman'de modernize edilen karakterlerden biridir. Artık kronolojik olarak  ortaya çıkan ilk kahraman değildir ve Superboy dönemi  tamamen devamlılıktan çıkarılmıştır , bütün kripton orijinli karakterler silinip devamlılıktan çıkarılır ve Superman'in güçleri büyük ölçüde dengelenir.




Yeni statüsüyle bir süre iyi gitsede 90'lara doğru kahramanların karanlık  dönemi başlamıştır. Daha karanlık , şiddet yüklü acımasız anti kahramanların yükselişi bu şekilde olmayan kahramanları büyük ölçüde etkilemiştir. Superman ise kendi ilkelerinden taviz vermeden ilerlediğinden rağmen satışlarda beklenen rakamları verememeye başlar. Bunun üzerine tartışmalı Süperman'in ölümü hikayesi gelir. Superman'in Doomsday adlı ölüm makinesiyle yaptığı savaşta ölmesi çizgi roman dünyasında büyük yankı uyandırır.



Elbetteki bu hamle satışlara iyi yönde etkide bulunmuştur fakat devamında ilginç trendlerin doğmasınada sebebiyet vermiştir. Bu tuhaf trendleri açıklaması uzun olduğu ve başka konularla ilgili olduğundan şimdilik bahsetmeyelim. Superman'e dönersek 1996 yılında en sonunda Lois ile evlenir ve artık sadık bir eş ve bir kahraman olarak maceralarına devam eder. Diğer kahramanlarla daha çok etkileşimde olup , kahramanlar içinde bir lider konumuna geçmiştir.  Gerçek kimliği Clark Kent'te evrimleşip daha düzgün bir hal alır, artık ortada sıkıyı görünce sıvışan  korkaktan eser kalmamıştır, doğruları yazan haksızlığın karşısında duran cesur bir gazeteci haline geldi.  90'ların sonlarına doğru o kötü trendler ortadan kalktığından genel olarak  tüm çizgiromanlarda hikaye kalitesinde artışlar başlar. Fakat bundan önce 98 yılında Superman'de son bir deneme yanılma daha yapılır ve Mavi Superman ve Kırmızı Superman ortaya çıkar.



Superman güneş kaynaklı güçlerini kaybettiğinde , elektrik tabanlı güçleri ortaya çıkar . Yeni mavi kostümüyle bir süre devam ettikten sonra , bir tuzak sonucu kişiliği ikiye bölünüp kırmızı Superman karakteri doğar. Fanlar tarafından pekte hoş karşılanmayan bu değişiklik çabuk şekilde toparlanarak, Superman eski haline geri döndürülür.



2000'li yıllarsa artık tamamen çizgiroman sektörünün yerine oturduğu dönemdir . Superman öyküleri büyük ölçüde güzeldir ve yaratılan yeni yardımcı karakterlerle Superman ailesi modern çağa uygun bir hale getirilip sektörün en önemli figürlerinden biri haline gelmişir. Crisis sonrası tanıtılan Superman üzerine yeni şeyler eklenerek  şimdiki sevilen başarılı Superman haline gelmişti, taki New 52'ye kadar. New 52 dönemi hakkında pekte yorum yapamam çünkü hiç New 52  Superman'i okumadım . Kişisel olarak birazda soğuk yaklaştığımı belirtmeliyim çünkü 2000 dönemi Superman'i gerçektende çok sevmiştim ve özellikle New 52  döneminde o sevdiğim dönemdeki her şeyin silinmiş olması hiçte hoşuma gitmedi. Neyse New 52 Superman hikayeleri iyi mi değil mi ileride göz attıktan sonra fikrimi belirtirim. Bir sonraki yazıda Superman ailesini tanıyacağız .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder